Türkiye’de Gastronomik Yükseliş ve MICHELIN Rehberi Perspektifi

9 Kasım akşamı Türkiye MICHELIN Guide ödülleri ile adeta bir şölen yaşadı. 2023 yılında İstanbul’da verilen ödüller ve yıldızlar ile ülkemizi ilk defa rehberine alan MICHELIN, 2024 yılı için de İzmir ve Bodrum’u da rehberine katarak ülkemizi gastronomik anlamda bir üst sıraya taşıdı. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemiz adına çok değerli bir hediye de almış olduk.

MICHELIN Adına Birkaç Kelam

MICHELIN Guide hikayesi herkes tarafından bilinir. Fransa’dan doğan ve yaklaşık bir asırlık (1926) köklü bir geçmişe sahip olan bir gastronomik ödüllendirme sistemi. Ülke mutfaklarının, restoranların ve şeflerin Dünya’ya açılması ve değer kazanmasını sağlayan önemli bir etkiye sahip. Son zamanlarda ödüllendirme sisteminin tartışılması, ödül veren gizli müfettişlerin derecelendirme kriterlerinin ve sansasyonel maddi çıkarların devreye girdiği haberleri gündem olsa da MICHELIN hala Dünya’da önemli bir etkiye sahip. Kısacası MICHELIN hala MICHELIN.

MICHELIN Guide Ödülleri ve Anlamları

MICHELIN Guide farklı kategorilere göre şeflere ve restoranlara listeye girme hakkı tanıyor. Önceleri sadece MICHELIN yıldızları konuşulurken sonraları devreye Yeşil yıldız, Sommelier ödülü gibi kavramlar da devreye girdi. Değişen gastronomi kültürüne bağlı olarak şuan kategoriler; MICHELEN yıldızları (1-2-3 Yıldız), Bib Gourmand, Sommelier, Yeşil Yıldız.

MICHELIN Yıldızı mutfakta harikalar yaratan ve olağanüstü yemekler sunan restoranlara veriliyor. Burada ana 5 kural dikkate alınıyor:

  • Malzemelerin kalitesi
  • Lezzetlerin uyumu
  • Pişirme tekniklerine hakimiyet
  • Şefin kişiliğinin yemek deneyimine yansıması
  • Müfettişlerin ziyaretleri arasındaki tutarlılık 

MICHELIN 1-2-3 yıldız ne anlama geliyor diye soracak olursanız:

1 yıldız: “Alanında çok iyi bir restoran”

2 yıldız: “Öyle mükemmel bir yemek ki kesinlikle rotanızı değiştirmenize değecek”

3 yıldız: “Fevkalade bir mutfak, özel bir yolculuğa değer”

MICHELIN YEŞİL YILDIZ

Restoranların müşterilerine sundukları olağanüstü yemekler ve damak şöleninin yanında fiyatı da makul seviyelerde ise bu restoranlara Bib Gourmand ödülü veriliyor. Ana yıldız kriterlerinden çok da uzaklaşılmadan verilen bu ödül ile MICHELIN aslında halka daha da yakınlaşmış oluyor diyebiliriz.

Sürdürülebilirlik kavramının mutfaklara da girmesiyle birlikte, MICHELIN Rehberi 2020 yılından bu yana MICHELIN Yeşil Yıldız ödülünü veriyor. Bu ödül için sürdürülebilirlik, sıfır atık, bahçeden sofraya gibi akımların yine devamlı/sürdürülebilir bir şekilde uygulandığı restoranlara verilmektedir.

MICHELIN Tavsiye Listesi ise yine müfettişler tarafından beğenilen ve mutfak kalitesiyle öne çıkan restoranlara veriliyor. Yıldız öncesi önemli bir liste diyebiliriz.

Gelecek vaat eden genç ve yetenekli şeflere MICHELIN Genç Şef Ödülü verilmektedir.

Servis anlamında önemli işlere imza atan, standart ve kaliteden ödün vermeyen restoranlara MICHELIN Servis Ödülü verilmektedir.

Sommelier kavramını restoranda yaşatan ve bu anlamda kaliteli işlere imza atan şeflere ise MICHELIN Sommelier Ödülü verilmektedir.

Türk gastronomisi

Türkiye’nin Gastronomik Kalkınması

Türk Mutfağı var olduğu günden bu yana her zaman çeşitliliği ve hammadde bolluğu ile ön plana çıkmış zengin bir mutfaktır. Çok köklü bir geçmişe sahip olan mutfağımızın temelini Anadolu topraklarının bizlere sunduğu çok değerli malzemeler sağlamaktadır.  Türk mutfağının dünyaya tanıtılması ve daha geniş insanlara ulaştırılması konusunda ise her daim eksik kaldık. Dünya mutfağına girmemek için elimizde hiç bir sebep yok. Çok geniş bir yemek ve içecek kültürü olan ve bu kültürü binlerce yıldır yaşatan bir toplumuz. Burada tek eksik mutfağımızın dünya pazarına sunulması ve gerçek tabiriyle “pazarlanması“. Bu pazarlama son zamanlarda hızlansa da hala dünyada bir İtalyan mutfağı bir Meksika mutfağı gibi Türk mutfağı hakimiyeti maalesef yok. 

Türkiye’nin gastronomi alanında son 5-10 senedir bir atak yaptığını görüyoruz. Sosyal medyada çok büyük bir popülerlik elde eden Nusret ve CZN Burak gibi isimlerin de burada bir nebze de olsa payı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Özellikle yaşanan pandemi etkisiyle artan sosyal medya etkileşimleri sayesinde tüm ülkelerin mutfaklarının burada pazarlandığını söyleyebiliriz.

Burada bir etken de MasterChef gibi yemek programlarının devreye girmesi. Daha önceleri de televizyonda yemek programları devamlı olan bir ülkeyiz aslında. Fakat MasterChef ile birlikte bir atak yaşandığı aşikar. Burada şeflerin havalı ve şaşalı bir dünyası olduğu halka iyi yansıtılıyor (halbuki ne çilelerle o seviyeler yakalanıyor).

MasterChef

Türk Mutfağı’nın Dünya’ya Tanıtılması Adına Neler Yapılabilir? MICHELIN Guide İyi Bir Araç

Burada en önemli unsurlardan birisi Gastronomi Turizmi. Sırf kaliteli ve lezzetli yemek yiyebilmek için ve bir mutfağın tadına gerçek anlamda varabilmek için turistler farklı ülkeleri ziyaret etmektedir. Ayrıca artan online etkileşimlerin de azımsanmayacak bir katkı sağladığını belirtmemiz gerekir. Örnek verecek olursak Afyon’un vişneli ekmek kadayıfı hakkında çekilen bir Instagram reelsı 20 milyonun üzerinde izlenme alabiliyor. Yine Portekiz’in meşhur Nata’sı 10 milyon izlenme alabiliyor. Tüm bu izlenmeler ülke mutfağının tanıtılması adına harika bir pazarlama örneği. 

Yazımızın girişinde de bahsettiğimiz gibi MICHELIN de burada önemli bir unsur. Ülkelerin sahip oldukları yıldızlar ve çeşitli gastronomik ödüller de ülkelerin dünyaya tanıtılmasında etkili bir yöntem.

Bu sebeple her ne kadar spekülasyonlar olsa da MICHELIN rehberine girmek oldukça gurur verici ve ülkemiz adına bir başarı. Yazımızın sonunda ülkemize bu gururu yaşatan tüm restoran ve şeflere de saygılarımızı sunuyoruz.

Türk mutfağının dünya üzerinde daha sağlam yer edinmiş ve tanınırlığının en üst sevileyelerde olmasını görmek dileğiyle.

 

MICHELIN Guide İzmir: Şehrin En Lezzetli Sırflarını Keşfedin” yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir